KONUK YAZAR
09 Kasım 2020

Covid-19’dan sonra sanat piyasası

BİLGİ Ekonomi Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Aylin Seçkin COVID-19'un sanat piyasasına etkilerini yazdı. 

Mart 2020’den bu yana Covid-19’un etkisiyle tüm piyasalar gibi sanat piyasası da yavaşladı ve zorunlu ve çok hızlı bir değişime girdi. Art Basel ve UBS Market Report’ta belirtildiği gibi dünya galeri satışları 2020’nin ilk yarısında yaklaşık % 40 düşüşe girdi. Bazı galeriler kapanırken, bazıları aktivitelerini sadece online’da sürdürme kararı aldı. Bazı galeriler ise başka galerilerle birleşme ya da satılma yoluna gitti.1  

Ancak pandemiyle birlikte insanlar sağlığın, iyi yaşamanın önemini kavrarken, çok önemli başka bir şeyi daha keşfetti: “Yaşanan mekânın önemi.” Evi daha güzel yapma çabası, online platformlarda her düzeyde sanat satışlarının artmasının arkasındaki en önemli sebeplerden biri olarak görülüyor. Yine şehir dışında geniş evlerin fiyatları artarken bu gelişme de sanat satışlarına olumlu yansıdı. Emlak piyasasıyla sanat fiyatları arasındaki ilişki sanat ekonomisi literatüründe önceden de kanıtlanmıştı.2 Ev satışları ve sanat satışlarının bu birlikte hareketi emlak ve sanatın benzer yatırım araçları olmasıyla ilgilidir.

Covid-19 öncelikle dünya çapında bir sağlık krizidir ve insanlar üzerindeki en büyük etkisi “kendini iyi hissetme” çabaları olurken insanların daha çok sanat eserine sahip olması gerektiğine dair düşüncelerini pekiştirmiştir. Art Basel ve UBS’in 2020’nin ilk yarısı için yaptığı ankete katılan koleksiyonerlerin %59’u pandeminin koleksiyon yapma heveslerini artırdığını söylerken, %31’i ise sanat eseri alımı yaptığını ifade etmişlerdir.3 360 “high-net-worth” koleksiyonerin katıldığı anket sonuçlarına göre, koleksiyonerlerin %92’si 2020’de bir sanat eseri aldıklarını ve %50’si son altı ayda sanata en az 100.000 dolar harcadıklarını ifade etmişlerdir.

Türkiye’de de en çok gözlenen online satışların ve online müzayedelerin ciddi artış gösteriyor olmasıdır. İsmi ve kariyeri bilinen sanatçıların eserlerinin, “marka galeri” ya da bilinen geniş spektrumlu sanat platformları üzerinden daha rahat ve hızlı alıcı bulması dikkat çekmektedir. Her şeye rağmen galerilerin Eylül ve Ekim aylarını iyi değerlendirdiklerini, online ile beraber fiziksel mekanda sergilerini kısıtlı izleyici kitlesiyle de olsa yaptıkları görüyoruz. Mamut Art 27 Ekim-8 Kasım tarihleri arasında Bomontiada’da en başarılı yeni mezun sanatçıların sergisini yaparken Base 20-25 Kasım arası Tophane-i Amire’de hem de online olarak başarılı genç sanatçıların işlerinin gösterildiği sergiyi düzenliyor. Geçtiğimiz aylarda Takımyıldızı başlıklı 7. Çanakkale Bienali, 19 Eylül-19 Ekim tarihlerinde düzenlendi. Agah Uğur koleksiyonundan önemli parçalar “Hiç İstemeden ama Seve Seve” başlıklı Azra Tüzünoğlu’nun küratörlüğünde hazırlanan bir sergiyle bienalde yerini aldı.

Artweeks Akaretler yerinde bu sene de sergileri pek çok galerinin katılımıyla yapıyor. 28 Ekim’de başlayan ve 8 Kasım’a kadar sürecek sergide Fenebahçeli ünlü futbolcu Volkan Demirel’in de koleksiyonundan parçalar sergileniyor. 18-22 Kasım tarihleri arasında Taksim 360’da düzenlenecek olan Step İstanbul da yine her yıl düzenlendiği gibi bu yıl da programını ertelemedi. Contemporary Istanbul fuarı Aralık ayına ertelenirken fiziksel olarak fuarın yapılıp yapılamayacağı henüz kesinleşmiş değil. Bütün bu örnekler bize sanat üretiminin, sunumunun ve ticaretinin her ne kadar yavaşlasa da durmadığını gösteren güzel işaretler. 

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde Haziran başında Afrika kökenli bir Amerikalının polis şiddetiyle öldürülmesiyle yeniden alevlenen “Black Lives Matter” hareketiyle birlikte müzayedelerde daha çok Amerikalı sanatçının işleri yer bulurken, galeriler de yeni sergi planlarında öncelikleri bu sanatçılara vermeyi tercih ediyorlar. Amerika’da Afrika kökenli sanatçıların ve Afrika sanatının yükselişe geçtiği söylenebilir. Amerikan yerli, hispanik, Afrika kökenli sanatçıların daha çok öne çıkacağı dönemlere girildiği gözlenmekte.

Müzayede evlerinin salon müzayede satışları düşerken online müzayedeler çok daha fazla takipçinin ve sanatseverin ilgisini yakalayabildi. Hem Christies’ hem de Sotheby’s müzayedeleri online’a kaydırırken özel satışlara ağırlık verdi. Ekimin ilk haftasında üç gün boyunca yapılan empresyonist, modern ve post-war, çağdaş sanat müzayedelerinden toplam 387 milyon dolar elde eden Christie’s’in Youtube, Facebook ve Wechat gibi sosyal medya mecralarında canlı yayınlanan müzayedesini bütün dünyadan 280 bin sanatsever takip etti. Müzayedeye 40 yaşın altındakilerin katılımının yüksek olduğunun altını çizen Christies’ müzayedelerin canlı yayın aracılığıyla online olarak çok daha geniş alıcı kitlelere ulaşabildiğini de göstermiş oldu.

Türkiye’de müzayede piyasasının lideri konumundaki Artam Antik A.Ş. yeni bir bireysel online alım satım platformu olan Sahibinden Hemen Al’ı hizmete soktu. Bu özellik sayesinde sanat piyasası aslında 7/24 alım satım yapılabilen bir platforma dönüşürken sanat piyasasının en önemli özelliklerinden olan ve onu hisse senedi, bono ve döviz piyasalarından ayıran satışta süreksizlik özelliği de belki gittikçe zayıflayacak. Piyasaya likidite getirmesi tahmin edilen bu özellik sayesinde bazı genç sanatçıların ikinci el piyasasının daha hızlı oluşması ve böylece genel olarak genç sanatçıların işlerinin birincil piyasada da daha rahat alıcı bulması mümkün olabilecek.

Covid-19 pandemisi ekonomileri Mart-Nisan-Mayıs aylarında durma noktasına getirirken birçok sanat fuarı (Frieze, Art Basel) online fuar yoluna giderek katılımcı galerilerden ücret almadı; bazı fuarlar ise tarihlerini ileriye attı. Haziran’da mekânlarını yeniden açan galeriler, sergi takvimlerine sadık kalarak yılı tamamlamaya çalışıyorlar. Yeni sanatçı inisiyatifleri ve farklı işbirlikleri gelişirken bir yandan da Instagram online global sanat piyasası haline gelmiş durumda. Sanatçılar, koleksiyonerler ve sanat piyasasının önde gelen isimleriyle her an, bazen aynı anda gerçekleştirilen onlarca canlı yayın ve sanatçı atölyelerinden röportajlar, bu dönemde farklı kesimlerden insanların sanata ilgisinin artmasını sağlayarak sanat piyasası izleyici kitlesinin büyümesini olumlu etkilediği görülmektedir.

Su akar yolunu bulur. Sanat hayatın ta kendisidir. Zamanı yaşayan sanatçı da üretmeden duramaz. Sanatsever de belki daha küçük bütçelerle de olsa sanata harcamaya devam edecektir. 

[1] Artisans Dergi’nin Kasım-Aralık 2020 sayısında yer alan Aylin Seçkin’in “Sanat Piyasası” makalesi COVID-19’un sanat piyasasına etkilerini değerlendiriyor. 

[2] Bu not Aylin Seçkin ve Erdal Atukeren’in 2009 yılındaki bir makalesine istinaden yazılmıştır.

[3] The Impact of COVID-19 on the Gallery Sector A 2020 mid-year survey, Claire McAndrew.

Kapak fotoğrafı: Tanya Pro, Unsplash