COVID-19 salgınının kadınlar üzerindeki ekonomik etkisi üzerine gözlemler
BİLGİ İşletme Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yelda Yücel yazdı.
COVID-19 salgını ve buna yönelik alınan önlem ve sınırlamalar hem hane içi hem de iş yaşamındaki yapılara çarpıcı değişimler getirdi. Bu krizin iktisadi etkilerini sadece üretim ve istihdamda değil, ev içi bakım ve ev içi üretim alanında ortaya çıkardığı sonuçlarla birlikte değerlendirmeliyiz.
Başta seyahat sınırlamaları ve izolasyon önlemleri büyük üretim kesintilerine yol açtı. Bundan en çok payı alan sektörlerden biri hizmet sektörleri oldu. Turizm, ulaşım, perakende satış gibi hizmet sektörlerinde kadın çalışan yoğunluğunun fazla olması kadınların daha fazla işlerini ve gelirlerini kaybetmesine neden olurken, yine kadın yoğunluğu fazla olan sağlık sektöründe çalışanlar ağır çalışma koşulları altında çalışmak zorunda kaldılar.
Salgının başlamasından bu yana yapılan ilk çalışmalarda hem istihdam hem de hane içi iş bölümleri konusunda çok çarpıcı sonuçlara ulaşılıyor (Craig ve Brendan 2020; Dias vd. 2020; Farré vd. 2020; UNDP 2020). Örneğin, çalışmalar izolasyon önlemleri ve okulların kapalı olması nedeniyle hane içi iş yüklerinin ve evdeki ebeveynlerin hane içi ücretsiz emeğinin arttığını gözlerken, bu artışın büyük bir kısmının kadınlar tarafında üstlenildiğini gösteriyor. Erkekler salgın öncesine göre biraz daha fazla ev işi veya çocuk bakımı yapsa da kadınların iş yüklerindeki artış onların hem iş yaşamlarını hem de sağlıklarını olumsuz etkileyecek oranda fazlalaşmış durumda. Örneğin, Mayıs ayında Türkiye’de COVID-19’un etkilerini ölçmek için UNDP Türkiye Ofisi ve UNDP İstanbul Bölge Merkezi tarafından desteklenen, 2407 kişi ile yapılmış bir anket çalışmasının sonuçlarına göre, istihdamdaki kadınlar oransal olarak daha fazla gelir ve iş kaybı yaşarken, aynı zamanda erkeklere oranla daha sınırlı ücretli izin kullanabilmiş. Salgında işyerinde çalışan kadınlar arasında günlük çalışma saatleri on saatin üzerine çıkmış. Bu çalışmanın ortaya çıkardığı bir başka çarpıcı sonuç, ücretli çalışma zamanlarının erkekler için daha fazla düşmesi ve böylece ücretli iş alanında kadınlar ve erkekler arasında saat farkının bir nebze azalması.
Buna karşılık, hane içi iş bölümündeki değişimler zaman kullanımına bağlı olarak ölçüldüğünde, ücretsiz iş yükünün hem erkekler hem kadınlar için arttığı görülmekle birlikte, kadınların ücretsiz iş yükü günde ortalama 2,9 saatten 4,5 saate; erkeklerin yükü pandemi öncesi günde ortalama 0,3 saat gibi düşük bir düzeyden, pandemi sonrasında günde 1,1 saate çıkmış. Böylece, toplam iş yükleri özellikle evli çiftlerde kadınlar aleyhine önemli ölçüde artmış: Erkeklerin (ücretli iş saatlerindeki gerilemenin etkisiyle) toplam işi günlük 1,2 saat azalarak 4,3 saate düşerken, kadınların toplam çalışma süreleri günde ortalama 1 saat artarak 5,5 saate ulaşmış.
Bir başka çalışma babalara prim niteliğinde bir ayrımcılığa işaret ediyor: Amerika Birleşik Devletleri’nde iş kayıpları ihtimali göreceli olarak annelere oranla babalarda daha düşük kalmış (Dias vd. 2020). İş yüklerinin evde bakım ve ev işlerini daha fazla üstlenenler (özellikle kadınlar) için artması, onların sadece ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda üretkenliklerinin düşmesine de yol açıyor. Örneğin, Farré vd. (2020) evden çalışma döneminde araştırma makalesi tamamlayabilen kadın araştırmacı sayısının erkeklere oranının düştüğüne işaret ediyor. Ayrıca, okulların açılmadığı, bakım desteğinin izolasyon önlemleri nedeniyle kamu, özel sektör veya aile çevresi tarafından da sağlanamadığı bu ortamda, iş imkanları açılsa bile kadınlar iş gücüne katılamıyorlar. Kadınlar aleyhine iş yaşamındaki ayrımcılıklar hane içindeki iş bölümü ve bakım hizmetine erişim kapasiteleri ile çok yakından ilişkili. Bu eşitsizliklerin gelecekte kadınlar için kalıcı gelir kayıpları, uzun dönemli işsizlik, sosyal güvence kayıplarını şiddetlendirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Notu bitirirken, gelecekle ilgili olumlu bir bekleyişle bitirelim: Erkeklerin hane içi yüklerin paylaşımında daha fazla yer alması ve bu konunun iktisadi uzantılarının daha iyi anlaşılması gelecekte hem kadınların hem de erkeklerin iş-yaşam dengesine olumlu yansıyabilir; daha huzurlu ve sürdürebilir bir toplumsal yapıya katkıda bulunabilir.
Kaynaklar:
Craig, Lyn; Churchill, Brendan. 2020. “Dual‐Earner Parent Couples’ Work and Care during COVID‐19”, Gender, Work and Organization, 1-14. DOI: 10.1111/gwao.12497.
Dias, Felipe A.; Chance, Joseph; Buchanan, Arianna. 2020. “The Motherhood Penalty and the Fatherhood Premium in Employment during Covid-19: Evidence from the United States”. Research in Social Stratification and Mobility, 69, 1-4.
Farré, Lídia; Fawaz, Yarine; González, Libertad; Graves, Jennifer. 2020. How the COVID-19 Lockdown Affected Gender Inequality in Paid and Unpaid Work in Spain?. IZA Discussion paper. IZA DP No. 13434.
UNDP. 2020. Gender Gaps in the Care Economy during the Covid-19 Pandemic in Turkey. Research Brief. https://www.tr.undp.org/content/turkey/en/home/library/corporatereports/COVID-gender-survey-report.html (Erişim: 20 Ekim 2020)
KORONAVİRÜS SONRASI DÜNYA
Ya Sonra?
KORONAVİRÜS SONRASI DÜNYA
Koronavirüs krizi, iklim krizi ve ekonomide güç
KORONAVİRÜS SONRASI DÜNYA