İNSAN VE TOPLUM
13 Haziran 2023

‘Sınırları Aşmak: Göç ve Spor’ konferansı düzenlendi

BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölümü, 7 ülkede 8 kurumun işbirliğinde yürütülen SİNAFE projesi kapsamında “Sınırları Aşmak: Göç ve Spor” başlıklı bir konferans düzenledi. Göçmen sporcuların karşılaştıkları problemler ve çözüm önerilerinin tartışıldığı konferans sonrasında “Sınır Tanımayan Futbol” sloganıyla futbol maçı yapıldı

...
BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölümü tarafından düzenlenen “Sınırları Aşmak: Göç ve Spor” konferansında farklı ülkelerden akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri göçmen sporcuların karşılaştıkları problemler ve çözüm önerilerini tartıştı.

BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölümü, 7 ülkede 8 kurumun işbirliğinde yürütülen ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen SİNAFE (Avrupa’da Afrikalı Futbolcuların Sosyal İçerilmesi) projesi kapsamında “Sınırları Aşmak: Göç ve Spor” başlıklı iki gün süren bir konferans düzenledi.  santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşen konferansta farklı ülkelerden akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya gelerek spor yoluyla toplumsal kapsayıcılık, sporda cinsiyet ve göç, spor göçünde çocuk hakları, ulusötesi kimlik ve spor, spor göçünün tarihi gibi konuları tartıştı.

Konferansın açılış konuşmasında söz alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Tunç, “İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin konumu her zaman herkes için insan hakları ve özgürlüğünden tam anlamıyla yararlanılması, toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal kapsayıcılık, çeşitlilik ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. BİLGİ, tüm bu sosyal konuların tartışılması için güvenli bir alan sağlamanın gururunu yaşıyor. Üniversitemizin SİNAFE projesi Avrupa’daki Afrikalı sporcuların sosyal içerilmesi için destek mekanizmasının geliştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında sosyal açıdan dezavantajlı geçmişe sahip herkes için spor alanında eşit imkanlar sağlanması, sosyal içerilmeyi yüreklendirmek için çalışmalar yürütülüyor” dedi.

BİLGİ Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ise, “Göçü bir problem, bir güvenlik sorunu olarak değil, yeni olanaklar sağlayan bir imkân olarak görebiliriz. Yakın gelecekte iklim değişikliği sebebiyle göç hareketlerinin daha da çoğalması bekleniyor, hepimiz göçmen olabiliriz. Bu durumda aslında göç bir problemden ziyade bir çözüm. Tüm dünyada göçü insan hakları perspektifiyle ele alabilmenin ve yükselen göçmen karşıtlığını sorgulayan bir şekilde bu konuyu farklı gruplarla konuşabilmenin, iletişim kurabilmenin yollarını bulmalıyız” dedi.

‘Göçmenlerin spora katılımını artırmayı hedefliyoruz’

BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı ve SİNAFE Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu, “Üç yıldır Erasmus+ Sport kapsamında yürütülen SİNAFE projesi akademik dünyayı sivil toplumla buluşturuyor. Ötekileştirilmiş gruplar için farkındalık yaratarak onların spora dahil edilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Amacımız sosyal içerme projelerine destek olarak sporun gücü ile insanları bir araya getirmek. Spora katılım bir insan hakkıdır. ‘Spora erişme’ herkesin eşit derecede hakkı olmalıdır.  Spor endüstrisindeki insanları desteklemek ve sporun gücünün farkında olmak için bu tür projelere ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz” dedi.

‘Göçmen sporcular ayrımcılığa uğruyor’

“Spor ve Göç Araştırmalarının Çeşitlendirilmesi” başlıklı sunumuyla söz alan Aalborg University’den Dr. Sine Agegard, “Günümüzde göç küreselleşiyor. Spor ve göç alanı çalışmaları genişletilmeli ve işbirliği içerisinde sınır ötesi çalışmalar yapmalıyız. Göçmen deneyimlerini çalışmaların arasına koymalıyız. Göçmen grupların dahil olduğu ortamlar yaratmalıyız ki bilgi üretilebilsin. Göçmen konusunu sorun olarak değil kazanım olarak görmeliyiz” dedi.

Genç sporcuların sömürülmesiyle mücadele eden İsviçreli Mission 89’un Direktörü Lerina Bright ise dernek olarak yürüttükleri çalışmalardan bahsetti. Bright, “Göçmen sporcuların göç etme nedenleri incelendiğinde sosyoekonomik nedenler, kişisel sebepler, sporda kariyer yapmak ve destekleyici altyapı eksikliği başrolü oynuyor. İsviçre oldukça bürokratik bir toplum. Göçmen vatandaşların çoğu dil bilme konusunda yetersizler, bu sebeple kaynaklara erişemiyorlar. Çoğu zaman ayrımcılığa da uğruyorlar. Afrikalı göçmen futbolcuların yaşam koşullarını iyileştirmek için destek mekanizmaları yaratmalıyız” dedi.

Dil engelini kaldırmak tek başına yeterli değil

BİLGİ Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yağmur Nuhrat ise göçmen sporcuların uğradıkları ırkçı ve ayrımcı söylemlere dikkat çekti. Nuhrat, “Göçmenlerin karşılaştıkları dil engeli genellikle ırkçılık ve ayrımcılıkla karşımıza çıkıyor. Sadece dil engelini kaldırmak da ne yazık ki bunun tek çözümü değil. Oysa Afrika kökenli futbolcu Didier Drogba’nın da söylediği gibi futbolda herkes için yer var” dedi. University of Glosgow’dan Dr. Souvik Naha “Hindistan’daki Afrikalı Futbolcular” başlıklı sunumunda Hindistan’daki göçmen sporculardan bahsetti. Naha, “Hindistan fırsatlar anlamında iyi bir seçenek olmamasına rağmen önemli sayıda sporcu göçü alıyor. Afrikalı futbolcular Hindistan’ı bir basamak olarak görüyorlar. ‘Eğer Hindistan’da oynarsak Avrupa’ya transfer olmamız kolaylaşır’ diye düşünüyorlar. Ayrıca Hintliler futbolda çok iyi olmadıkları için kendilerinin orada ön plana çıkma şansı bulacaklarını düşünüyorlar” dedi.

‘Kadın sporcular medyada yeteri kadar yer bulamıyor’

Laikpia University’den Dr. Kenneth Onsate Nyangena, “Sporda Cinsiyet Önyargısı: Yabancı Medyada Afrikalı Sporcu Kadınların Temsili" başlıklı sunumunda, “Kadınlar cinsiyet ayrımına her alanda maruz kalıyorlar. Spor da bunlardan biri. Kadın sporcular daha az tanınırken erkeklerin medyadaki hakimiyeti fazla. Yetenek söylemi genellikle erkeklerle özdeşleştiriliyor. Afrika’nın birçok bölgesinde de cinsiyet ayrımcılığı bulunuyor. Özellikle kadınların futbol oynaması hoş karşılanmıyor. Oysa erkek futbol takımı olduğu gibi kadın futbol takımı da var. Fakat aynı özen ve finansmana sahip değiller. Afrika’da sosyal statü sporcuların kazancına bağlı olarak görülüyor. Spor kadınları güçlendirecek bir platform olabilir. Kadınlar annelik, güzellik ve estetik gibi geleneksel feminen değerler üzerinden temsil ediliyor. Tüm bu medya temsillerinin değişmesi gerek” dedi.

‘Menajerler Afrikalı futbolculardan yüksek komisyon alıyorlar’

Loughborough University’den Dr. Serhat Yılmaz, “Futbol Göçünde Temsilcilerin Rolü: Sorunlar ve Çözümler” başlıklı sunumunda menajerlerin reşit olmayan sporcular üzerindeki etkilerinden bahsetti. Yılmaz, “Onlar sporcudan önce bir çocuk. Bu nedenle çocuk hakkı kapsamında temsil edilmeleri gerekmektedir. Menajerler futbolculardan yüksek komisyon alıyorlar. Ayrıca piyasada birçok sahte menajer var. Afrikalı birçok aile bu menajerlere güvenip çocuklarını gönderiyor ve daha sonra haber alamıyorlar. Bu sorunların çözülmesi için ailelerin, oyuncuların ve menajerlerin mutlaka eğitilmesi gerekiyor” dedi.

'Sınırların ötesinde futbol' sloganıyla futbol maçı yapıldı

Konferansın ardından Türkiye Afrika Topluluğu Derneği ortaklığında “Sınırların Ötesinde Futbol” sloganıyla bir futbol maçı yapıldı. BİLGİ akademisyenleri, uluslararası katılımcılar, Efendi Lig futbolcuları ve göçmen sporculardan oluşan takımlar İBB Beyoğlu Stadı’nda karşı karşıya geldi. Yeşil ve mavi takımın karşı karşıya geldiği maçı 5-2 skorla mavi takım kazandı.