Prof. Dr. Tamer Aker dünyanın farklı coğrafyalarında iklim krizine dikkat çekmek için koşuyor
BİLGİ Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Aker, iklim krizinin olumsuz etkilerine dikkat çekmek amacıyla MaratHOME projesi kapsamında maraton koşularına başladı. Türkiye’den başladığı koşulara dünyanın iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerinde devam etmeyi planlayan Aker, Grönland’de kutup koşusunu tamamladı. Sırada Yeni Zelanda ve Peru var
BİLGİ Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Aker, iklim krizinin olumsuz etkilerine dikkat çekmek amacıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi işbirliğinde ve Daikin sponsorluğunda maraton koşularına başladı. MaratHOME projesi kapsamında ilk olarak Türkiye’de Sapanca ormanlarında ve Tuz Gölü’nde koşan Aker, iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen Grönland, Yeni Zelanda ve Peru Machu Picchu’da koşularına devam ediyor.
Grönland’de kutup koşusunu yaklaşık -10 derecede 5 saat 40 dakikada tamamlayan Aker, “İklim krizi insanın yaşadığı gezegendeki tarihinin en önemli sorunlarından biri olarak gittikçe derinleşiyor. Neredeyse hayatımızın her alanında bu sorunu çok belirgin olarak hissetmeye başladık. Sıcaklık artışları, yangınlar, seller, tarım alanlarındaki değişiklikler, hayvan ve bitki habitatlarının değişmesi, türlerin kaybolması, sulama ve temiz suya ulaşmadaki kısıtlılıklar, göçler, düzensiz kentleşme, yoksullaşma ve yoksunlaşma iklim değişikliğinin sonuçları olarak ortaya çıkıyor. MaratHOME, iklim krizinin bu etkilerine karşı farkındalık yaratmak amacıyla hayata geçirmek istediğimiz bir proje oldu” dedi.
Tuz Gölü’nden Machu Picchu’ya
MaratHOME projesinde dünyanın farklı coğrafyalarında maraton mesafesi kadar koşular yapmayı planladıklarını söyleyen Aker, “Bu coğrafyaları seçerken memleketi, Türkiye’yi önceledik. Yerlerin seçiminde ise iklim değişikliğinin özellikle etkilediği doğal alanlara dikkat çekmeye çalıştık. Sapanca ormanları ve Tuz Gölü ile koşulara başladık. İklim değişikliğinden önemli ölçüde etkilenen buzullar, yani Grönland’de koşumuzu tamamladık. Önümüzdeki etap Güneş’in Dünya topraklarında doğduğu, görüldüğü ilk kara parçası olan Yeni Zelanda. Koşuyu bu kara parçasında tam da o noktada yapmayı planladık. Son olarak ise Güney Amerika’da yine iklim değişikliğinden önemli ölçüde etkilenen dağları, Machu Picchu’yu seçtik. Dağ aynı zamanda insanın doğaya karşı olan tahakküm, iktidar mücadelesinin de önemli sembollerinden. Bu iktidar mücadelesinde kantarın topuzunu bir hayli kaçırdığımız kesin. Hem doğayı eziyoruz, hem de birbirimizi. Doğayı daha çok bozanlar, doğayı daha az bozanları adaletsiz bir şekilde daha fazla kirletiyor. Bu adaletsizliğe karşı da durmamız gerek.” dedi.
‘Depremden etkilenen çocuklar için koşuyoruz’
MaratHOME projesinin iklim krizine yönelik bir farkındalık projesi olarak başladığını aktaran Aker, proje kapsamında 6 Şubat depremini yaşayan çocuklara yönelik yardım koşuları da düzenlediklerini dile getirdi. Aker, “MaratHome projemiz, yaşanan son depremle birlikte bir yardım çağrısına da dönüştü. AÇEV’in Mutlu Çantam Projesi’ne dâhil olduk. MaratHOME koştukça AÇEV kanalı ile toplanan bağışlar, depremden etkilenen çocuklara kitap, kırtasiye, oyuncak barındıran paketlere dönüştü” dedi.
