İNSAN VE TOPLUM
05 Şubat 2021

‘Sistemin dışına itilenler radikalleşiyor’

“Avrupa ve Ötesinde Radikalleşmenin Önlenmesi” projesi 16 ülkede radikalleşmenin dinamiklerini inceleyecek. Projenin Türkiye araştırmacısı BİLGİ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasret Dikici Bilgin “Şiddete dayalı radikalleşmenin önlenebilmesi için bireyleri sistemin dışına iten yapısal sorunları anlamamız gerekiyor” diyor.

...
BİLGİ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasret Dikici Bilgin, Avrupa Komisyonu tarafından Ufuk2020 kapsamında desteklenen “Avrupa ve Ötesinde Radikalleşmenin Önlenmesi” projesinde Türkiye araştırmacısı olarak görev alıyor.

BİLGİ’nin de dâhil olduğu, Avrupa ve Orta Doğu’dan 18 üniversite “Avrupa ve Ötesinde Radikalleşmenin Önlenmesi: Sapta, Çözümle ve Yeniden Kaynaştır” projesi kapsamında radikalleşmenin dinamiklerini araştıracak.

Avrupa Komisyonu tarafından Ufuk2020 kapsamında 3 milyon avroluk bir hibeyle desteklenen proje, 3 yıl boyunca 16 ülkede yapılacak saha çalışmalarıyla radikalleşmeye neden olan etkenlerin incelenmesini amaçlıyor. Proje kapsamında radikalleşmenin ardında yatan sorunların çözümlenmesi ve radikalleşen grupların topluma yeniden kaynaştırılabilmesi için politika önerileri geliştirilecek.

Projenin Türkiye araştırmacısı BİLGİ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasret Dikici Bilgin, “Projede temel amacımız radikalleşmenin dinamiklerini anlamak. Radikalleşmeyi sol radikalleşme, İslamcı radikalleşme, beyaz üstünlükçü radikalleşme ve milliyetçi radikalleşme olmak üzere dört boyutunu dikkate alarak inceleyeceğiz. Meseleyi bir güvenlik sorununa indirgemeden, radikalleşmenin demokratikleşme için önemli bir unsur olduğu yaklaşımıyla bir radikalleşme haritası ortaya koymaya çalışacağız. Hangi haritada kimlerin radikalleşmeye daha yatkın olduğunu incelerken şiddete dayalı radikalleşmenin sönümlenmesini nasıl sağlayabileceğimizi araştıracağız” diyor.

Proje kapsamında elde edilen bulgular radikalleşme biçimlerini ve dinamiklerini saha çalışmalarının yapılacağı Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya, Polonya, Macaristan, Finlandiya, Slovenya, Bosna, Sırbistan, Kosova, İsrail, Irak, Ürdün, Türkiye, Gürcistan ve Avusturya’da karşılaştırma olanağı da sunacak.

Projenin koordinatörlüğünü İskoçya’daki Glasgow Caledonian Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Korkut üstleniyor. BİLGİ Avrupa Etüdleri Yüksek Lisans Programı mezunu ve Glasgow Caledonian Üniversitesi'nde doktora öğrencisi Doğa Can Atalay  projenin İskoçya’daki merkezinde görev alıyor. Türkiye ekibinde ise Doç. Dr. Hasret Dikici Bilgin’in yanı sıra BİLGİ Siyaset Bilimi Doktora Programı öğrencisi Nazlı Özekici görev alıyor.  

Türkiye’nin de yer aldığı 5 ülkede merkez kurulacak

Proje kapsamında Almanya’da Berlin, Avusturya’da Viyana, İskoçya’da Glasgow, İsrail’de Tel Aviv ve Türkiye’de İstanbul’da olmak üzere 5 ülkede radikalleşmenin önlenmesine yönelik merkezler kurulması planlanıyor. Dikici Bilgin, “Bu merkezlerde çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler aracılığıyla radikal gruplar içinde yer almış veya radikalleşmeye yatkın bireylerin “öteki” olarak gördükleri kesimlerle diyalog geliştirmelerini amaçlıyoruz” diyor.

Yapay zekâ araçları kullanılacak

Proje dâhilinde sosyal medya, bloglar ve tartışma forumlarında bireylerin radikalleşme süreçlerine dair aşırılıkçı söylemleri yapay zekâ araçları kullanılarak analiz edilecek. Projede ayrıca medya okuryazarlığı ve kitle iletişim araçlarının, sanat ve sporun radikalleşmeye neden olan faktörlerin önlenmesi üzerindeki etkilerinin ortaya konması ve yenilikçi eğitim ve iletişim yöntemleri kullanılarak kişilerin aktif yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi hedefleniyor.

‘Radikalleşmenin ardında adaletsizlik algısı yatıyor’

Doç. Dr. Hasret Dikici Bilgin, “Radikalleşmenin ardındaki en önemli duygu ‘bana bu düzende yer yok’ hissiyatı. Bu hissiyatın arkasında mutlaka unutulmuşluk, görmezden gelinme, bireyin dertlerinin ve değerlerinin küçümsenmesi veya diğerleriyle eşit görülmediğine dair algısı yatıyor. Bu hissiyat sistemden kopuşa neden oluyor. Özellikle beyaz üstüncülüğün, İslamcı radikalleşmenin dünyada refah devletinin iyice küçüldüğü, neoliberal politikaların uygulamaya konulduğu, işsizliği ve eşitsizliği pekiştiren politikaların devreye sokulduğu bir dönemde yükselmesi muhtemelen bir tesadüf değil. Yasal boşlukların, olması gerektiği gibi işlemeyen adalet mekanizmalarının radikalleşmeyi yeniden ürettiğini biliyoruz. Dolayısıyla şiddete dayalı radikalleşmenin önlenebilmesi için siyasal ve ekonomik sistemlerin içinde bireyleri sistemin dışına iten sorunların ortaya konması ve bu sorunların çözümü için politikalar geliştirilmesi önem taşıyor. Proje kapsamında saha çalışmaları yapacağımız 16 ülkede bilimsel verilere dayalı, somut ve uygulanabilir politika önerileri ortaya koymayı hedefliyoruz” diyor.