Boğazname’ye Archishorts Film Yarışması’ndan ödül

BİLGİ İç Mimarlık Bölümü mezunları Edanur Köşeli, Melani Kuruğoğlu ve Zeynep Kaçar’ın 2018-2019 Akademik Yılı’nda 4. sınıf “Public Interiors” stüdyosu kapsamında hazırladıkları Boğazname isimli animasyon filmi, Kanada’da mimari ve tasarım film festivali a+dff kapsamında düzenlenen Archishorts Film Yarışması’nda ödül aldı.  

Dr. Öğr. Üyesi Nihal Bursa ve Doç. Dr. Işıl Çokuğraş yürütücülüğünde gerçekleştirilen “Public Interiors” stüdyosu Kandilli İskelesi ve çevresinde; su ve şehrin buluştuğu Boğaz kıyılarında kamusal iç mekânı tanımlama olanaklarını keşfetmeye odaklandı.  

“İstanbul Boğazı’nın kıyısında nasıl kamusal iç mekân yaratılır?” sorusunun cevabını aradıkları stüdyo kapsamında Boğaziçi ve su ilişkisini araştırmaya karar verdiklerini belirten Melani Kuruğoğlu animasyon filmleri Boğazname’yi üretim süreçlerini şöyle anlatıyor:  

“İlk olarak Boğaziçi ve su ilişkisini inceleyerek başladığımız projemizi; su ve su altı yaşam formlarını, bitkileri ve insanların su ile kurdukları ilişkileri araştırarak detaylandırdık. Boğaz kıyılarında belirli noktalar seçerek, buralardaki kıyı kullanımlarını, bölgelere özgü yaşantıyı göstermeye çalışan bir film hazırladık. Teknik açıdan su altını çekme imkânımız olmadığı için bir animasyon hazırlamaya karar verdik. Animasyon filminde plan ve kesiti aynı anda görebildiğimiz bir ifade biçimi olan minyatür tekniğini kullandık.”    

‘Eski İstanbul’u incelediğimizde kentin potansiyelini görüyoruz’  

Edanur Köşeli’ye göre günümüzde İstanbulluların Boğaz’la kurabildiği ilişki geçmişe kıyasla oldukça kısıtlı. Proje kapsamında yaptıkları araştırma dâhilinde edindikleri gözlemleri aktaran Köşeli, “Günümüzde İstanbulluların su ile ilişkisi daha çok suyu izlemek, balık tutmak gibi aktivitelerden oluşuyor. Eski İstanbul’u incelediğimizde ise balıkçı barınakları, balık tezgâhları, kayıkhaneler, plajlar, deniz hamamları ve kadınların ağ onarımı yaptıkları alanlar gibi birçok farklı mekânla karşılaştık. İstanbul Boğazı bu kadar çok potansiyel barındırıyor olmasına rağmen, insanlar günümüzde Boğaz’la ne yazık ki kısıtlı bir ilişki kurabiliyor. Örneğin balık tutanların oltalarını yaslayacak yerlerinin ve Boğaz kenarında vakit geçirmeye gelen insanların yeterli gölgelik alanlarının olmaması gibi gündelik hayatı kolaylaştıracak detayların düşünülmediğini görüyoruz” diyor.

‘Boğaz’ın farklı işlevlerini aktarmak istedik’  

Zeynep Kaçar, Boğazname filmiyle İstanbulluların her gün etkileşimde olduğu Boğaz’ın sunduğu, gündelik hayatta pek de farkında olmadığımız çeşitliliği izleyiciye yeniden hatırlatmak istediklerini belirtiyor.  

Kaçar, “İstanbul’un temel unsuru olan Boğaziçi, sadece Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birleştirip Asya yakasını Avrupa’dan ayırmakla kalmayıp, aynı zamanda birçok tarihi köye de ev sahipliği yapıyor. Biz de bu yerleşim yerlerindeki farklı işlevleri aktarmayı amaçladık. Ayrıca Marmara Denizi’nden Karadeniz’e bitki çeşitliliğinin artması gibi su altı yaşamına dair bilgileri, günlük hayatımızda fark etmediğimiz su altı bitkileri ve canlılarının Boğaz hattı boyunca nasıl çeşitlendiğini ve nerelerde yoğunlaştığını göstermek istedik“ diyor.  

Festival’de Türkiye’nin yanı sıra Kanada, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İspanya ve Hindistan’dan katılan toplam 8 film ödül aldı.   a+dff gibi uluslararası bir platformda yer alarak kazanan 8 ülke arasına girdikleri için çok mutlu olduklarını belirten ekip, “Bizi daha da mutlu eden şey, bakış açımızı kendi tasarım dilimizle aktararak filmimizi hazırlamış olmamızdı” diyerek yarışmaya onları teşvik eden tüm hocalarına teşekkürlerini sunuyor.    

Haber: Bihter Neymen