KAMPÜS
26 Şubat 2020

Mega spor etkinliklerinin faydaları: Bir mit mi yoksa gerçeklik mi?

BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölümü tarafından düzenlenen spor politikası atölyesinde mega spor etkinliklerinin ev sahipliği yapan ülkelere getirileri tartışıldı

...
"Mega Spor Etkinliklerinin Faydaları: Bir Mit mi Yoksa Gerçeklik mi?” başlıklı atölye Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden Dr. Danyel Reiche'nin katılımıyla gerçekleşti. 

BİLGİ Spor Yöneticiliği Bölümü tarafından düzenlenen "Mega Spor Etkinliklerinin Faydaları: Bir Mit mi Yoksa Gerçeklik mi?” başlıklı atölyede, Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden Dr. Danyel Reiche’nin de katılımıyla, uluslararası spor etkinlikleri ekseninde spor politikaları tartışıldı. 

Yüksek ekonomik ve sosyal etki potansiyeline sahip olan uluslararası ölçekteki mega spor etkinlikleri, spor politikası literatüründe geniş yer tutuyor. 2017 FIBA Asian Cup, 2009 Francophone Games, Pan Arab Games 1997 ve 2000 AFC Asian Cup gibi etkinliklerin faydalarını inceleyen, Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden Dr. Danyel Reiche “Gelişmekte Olan Ülkelerde Spor Etkinliklerinin Mirasları: Lübnan Örneği” başlıklı sunumunda mega spor etkinlikleriyle ilgili sorunlara dikkat çekti.

Dr. Reiche; “Gelişmekte olan ülkelerin mega spor etkinlikleri organize etmesinin yaratacağı riskleri azaltmak için alınabilecek birkaç önlem var. Öncelikle mega spor etkinliklerine ev sahipliği yapmadan önce mutlaka spor eğitimine ağırlık verilmeli. Ayrıca örneklerini son yıllarda görmeye başladığımız gibi farklı ülkeler işbirliği halinde bu etkinlikleri organize edebilir. Gelişmekte olan ülkelerin bu işbirliklerine entegrasyonu hem spor alanının hem de bu ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir rol oynuyor” dedi.  

'Sürdürülebilir spor politikaları hayata geçirilmeli'

BİLGİ Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz ise “Başarısızlıkla Sonuçlanan Olimpiyat Adaylıklarının Etkileri: Chicago, Manchester ve İstanbul karşılaştırması” başlıklı bir sunum yaptı.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin sağladığı araştırma fonuyla finanse edilen çalışmanın sonucunda ulaşılan bulgulara dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Tınaz, “Manchester, İstanbul ve Chicago olimpiyat adaylıklarını incelediğimizde birçok benzerlik görüyoruz. Bu süreçte özellikle altyapının gelişmesi, profesyonel network oluşturulması, ülkenin turizm açısından geliştirilmesi ve ev sahipliği yapabilme kapasitesinin artması gibi olumlu etkiler göz ardı edilemez. Ancak tüm bu olumlu gelişmeler maalesef kısa süreli bir etki yaratıyor, kalıcılığını koruyamıyor. Bu nedenle sürdürülebilir spor politikalarının oluşturulması gelecek adaylıklarımız için kritik bir öneme sahip” dedi.